20 Ağustos 2016 Cumartesi


 
BEBEĞİM NİLSUM  NİCE YAŞLARA...
Küçükken en sevdiğim oyunlardan birini sorsanız size kuracağım ilk cümle  evcilik oynamak olucaktır.Saatlerce sıkılmadan kendimce kurduğum ve hayal dünyamı yansıttığım küçük mekanlarda bazen çorba pişirir,bazen de bebeğimin saçlarını örmeğe çalışırdım.Örmeğe çalışırdım çünkü güzel bebeklerimin gözleri,giysileri,kucağımda,ellerimle  tuttuğumda gerçek bebeğe benzemelerine kadar herşeyleri mükemmeldi.Tek eksiklikleri saçları kısacıktı.Öremezdim.Toka taksam asla tutmazdı,belki arada lastik bir bant ile saçlarını  süsleyebilirdim.Daha sonraki zamanlarda birçok Barbie bebeğim oldu evet onlar çok çok uzun saçlara sahiptiler ama yüzlerinde bebeklere ait masum, o saf ifade ne yazık ki olmadığından ben et bebek tabir edilen sevimli ,yumuşak, tombul bebeklerle oynamaya bir süre devam ettim.Bunları neden anlattım bilmiyorum ama sanırım kendi gerçek bebeğim Nilsum ile özleştirdim şuanki durumumu.

Evet bundan tam bir yıl önce Allah’ın en büyük mucizelerinden biri gerçekleşti.Tıpkı evcilik oynarken tişörtümün altından yastıklar sokup, dev bir karın oluşturduğum oyunlar gibi karnım kocamandı.Bir yıl önce bugün ben Nilsum’a hamileydim ve öğlen saatlerinde ameliyata girdim.Çok ağladım doğuma giderken, korkuyordum.Onu biran önce görmeyi çok istiyordum.Kollarımın  arasında bana bakmasını,onu koklamayı hayal ediyordum.Eşimden ailemden zor ayrıldım.Ya dönemezsem düşüncesiyle bebeğimi doğurmak için sevgili doktorum Başar Önal’a bıraktım kendimi.Ameliyathanede şarkılar çalıyordu.Müzisyen olduğum için doktorum hemşirelere radyo açmalarını söyledi.Duamı ettim.Ayıldığımda karnım çok ağrıyordu.Üzerimdeki çarşaftan karnıma dokunduğumda dokuz aydır alışıkın olmadığım bir görüntü vardı karşımda karnımın içi bomboştu ama yol arkadaşımın içimdeki yolculuktan dünya yolculuğuna geçişi sağlıkla başlamıştı çok şükür.Ben de hayattaydım.Allahım’a binlerce kez şükürler olsun.Mutluydum.O an meraklıydım tabi.Gözlerim ameliyat sırasında sürülen ilaçlardan dolayı buğuluydu zor ayılmıştım, ayılış anımı sesleri çok net hatırlıyorum.

Sedyeyele birkaç büyük  kapıdan çıktık.Babam ,annem,eşim yanımdaydı.Hatta eşim beni çok merak etmiş,bebeği  görüp yanıma gelmişti.Odaya hastane odasındaki yatağıma yatırdılar beni.Ojeme ,parfümüme,rujuma,göz kalemime rimelime ,geceliğimle uyumlu saç bantım,kolyem ve terliğime kadar başucuma eşyalarımı süslenmek üzere hazırlamıştım.Bebeğimin şerefine eşimle seçtiğimiz süsler odayı şenlendirmişti ; beyaz pembe uyumuyla.Fotoğrafçımız Türkan da doğum günü olmasına rağmen bugün için yanımızdaydı.Büyükbaba,büyükanne,amca,kuzenler,halalar,anneanne,dede,sevgili arkadaşlarım eşim  ve ben  odadaki herkes bebeğimin gelmesini bekliyorduk.Kapı açıldı minnoş kediciğim süslenmiş  eldivenlerini,beresini takmış,pembe puantıyeli  beyaz tulumuyla kollarımdaydı.Gözyaşlarıma hakim olamadım.”Şimdi napıcam ben” dediğimi hatırlıyorum.Minik bedeniyle ,yumruğu kadar ufacık kalbiyle nefes alan kızım göğsümün tam ortasında süt emme mücadelesi veriyordu.Hem de hiç zorluk çekmeden kırk yıldır yaşıyormuşcasına.Çok mutluydum.O da neydi,bebişim Nilsu çok gür saçlara sahip değildi.Evcilik oyunlarındaki bebekler gibiydi saçsız da değildi ama saçlarını örmek için bir bir buçuk yıl geçmeliydi.Şaka bir yana biraz hayal kırıklığına uğramıştım.

Sana alıştık,bağlandık,uykusuz gecelerimiz oldu,susmadan ağladığın saatler oldu.Adım adım her evrende farklılıklar gösterdin,bambaşka uğraşlara hobilere yönelttin bizi.Evimizin en önemli bireyisin,en basit eylemleri bile seni düşünerek seni düşünerek yapıyoruz .Su içmek,yürümek,diğer ihtiyaçlarımız hep sana göre tasarlanıyor.Sen bize neş’e ,huzur,uğur getirdin..

Doğum günün kutlu olsun mavişim,komiğim,meleğim,herşeyim.İyi ki doğdun.İyi ki varsın..

Sen hiç üzülme.Rabbim öncelikle bebek isteyen tüm bireylere annelik babalık duygusunu tattırsın.Sana ve dünyadaki tüm bebeklere sağlık,neş’e versin.Barış dolu bir dünyanın çocukları olun ki,gençliğinizde huzur bulun,sizlerin yetiştirdiği aydın başarılı evlatlar nesilden nesile uzansın.

Uzun uzun yıllar birlikte sağlıkla yaşayalım inşallah.Başarıların daim olsun.Seni çok çok çok seviyorum Nilsuş’um..Nice yaşlara anneciğim..

“Tonton kedicik,

Minnoş bebecik,

Annesinin tombişi,tombiş kedisi..”

Diye mırıldanarak ; sana yaptığım bestemle yazımı sonlandırıyorum..Sen içerde beni bekliyor ağlıyorsun..Hemen yanına koşuyorumJ
                                                    Annen Merve UTANDI KALKAN
                                                         20 Ağustos 2016