20 Nisan 2012 Cuma

Sihirli Kutucuklar..


Kendinizi şehrin yoğun trafiğinden bir an olsun soyutlamak isterseniz yada vakit sizin için çok değerliyse,varmak istediğiniz noktaya daha çabuk ulaşmaksa niyetiniz,beni birazcık dinleyin..
Bu satırları okurken sizin kulağınızda ince bir düdük sesi duyulsun.Bulunduğunuz mekanı kesik kesik bu ses çınlatsın.

Hayalinizde ince uzun birbirine eklenmiş küçük kutucuklar olsun..
Dilerseniz elinize gerçekten karton kutular alın.
İster kırmızıya boyansın bu kutucuklar ; ister mavi biyeli,beyaz şeritlerle süslensin.

Kutucukların iki yanına minik kareler açın makasla..Sonra şeffaf bir jelatinle bu kareleri kaplayın karelerin boyutu kadar.İşte camlar hazır..Her kutunun kapısı olsun ki kutulardan içeriye özgürce girebilin,girebilsin insanlar..Sonra kutunun alacağı kadar ufak koltuklar yerleştirin içine..Demirden de tutunma yerleri olsun ,ayaktakiler sarsılmasın,düşmesin diye..

Her bir kutuyu kalın iplerle birbirine tutturun..Çakıl taşlarıyla döşenmiş bir yol yapın...Oturtturun renkli kutularınızı bu taşlı yola.Kulaklarınızdaki ince düdük sesi daha da netleşsin..

Hızla salıverin kutuları bu yola..Biliyor musunuz, o zaman kutucuklarınızın ışıkları yanı verir,eğri büğrü camlardan eller sallanır,manzara izlenir..Bir bakmışsınız koltuklarda oturacak yer kalmamış.Yeşile boyadığınız koltuklarda gençler,yaşlılar,çocuklar.Kimi okuldan dönüyor,kimi işinden evine dönme telaşında.Yolcuların çoğu ayakta..En öndeki kutuda makinist var.Özgürce gidiyor raylarda...Rayları unutmuştunuz sahi..Bakın raylarda canlanı verdi biranda..
İstediğiniz istasyonda inme şansınız var.Ne de olsa bu renkli kutular sizin treniniz..

Trenle yolculuğu seviyorum..Değişik bir huzur doluyor içime..Sanki çocukluğumda oynadığım kırmızı treni büyütmüşlerde içine girebilme şansını yakalayı vermişim gibi seviniyorum bu yolculuk sırasında!

Tren uzaklıkları yakın kılıyor.Kışın ayrı renkleri sergiliyor,ısıtıyor,yazın sizi güneşe yaklaştırırken bir yandan da serinletiyor..Baharda aşkı müjdeliyor,büyülüyor..Bir de yağmur vuruyorsa camlarına ; sihirli kutuyla yolculuğa doyum olmuyor.

Sevgiyi,aşkı haykırıyor kesik kesik düdüğüyle..

Ben şimdi bahar mevsiminde beyaz şeritli,kırmızı ,mavi renklerle süslenmiş trendeyim..Filizi yeşil koltukları var trenimin.Kalabalık bir tren,saatime bakıyorum.Birazdan inmem gereken istasyona varacağım.Kalbim engel olamadığım bir şekilde saatimle yarış edercesine hızlı atıyor,derin bir heyecan kaplıyor bedenimi.Sebebini biliyorum.Gülümsüyorum.

Kapı açılıyor,bir tarafta deniz ,bir tarafta yeşil bir ağacın önünde bekleyenler.İlk bakışta seçiyor gözlerimin kahvesi onun mavi gözlerini yağmura inat.Daha da heyecanlanıyorum.Tek yaptığım üşüyen ellerimi onun avucuna bırakmak oluyor.İkimizde huzurluyuz.Diğer elimizle trendeki yolculara el salıyor,bizi kavuşturan makiniste teşekkür ediyoruz.

Yağmur aralıksız yağıyor.


Düdük sesi bu kez daha da gür.


Neşeyle uzaklara uğurluyoruz oyuncak trenimizi.

MERVE UTANDI -20 NİSAN 2012 -SAAT:02.08-GÖZTEPE

28 Şubat 2012 Salı

Pencere


Odamın buğulu camından akşamın tatlı siyahlığında uzaklara bakıyorum..Rengarenk ışıkların aldığı onlarca şekil arasından bir noktaya odaklanıyor gözlerim.Seni görmek istiyorum.

Sen de sıcacık odandasın ve buğulu camından sen de uzaklardan bana bakmaktasın!
Beni görebilmenin telaşı gözbebeklerinde..Biraz sağa çeviriyorsun başını,birazcık sola dönüyorsun.Ben; işte tam o çaprazlığın ucundan sana bakıyorum..Elinde mis kokulu şekersiz kahven ile beni düşünüyorsun.Biliyor musun ben de sütlü,şekersiz kahvemi yudumlarken seni düşünüyorum.Aslında biliyorsun,hatta hissediyorsun.
Hislerin kuvvetli,benim de sezgilerim güçlü seninkiler gibi..
Kokunu duyuyorum aniden,mutlu oluyorum..

Ufak bir tahminde bulunayım,radyo dinliyorsun!En sevdiğimiz şarkılar ardarda çalıyor bizim için!Ben de açtım radyoyu şimdi.Müziğin rahatlatıcı etkisiyle,sözleri duymuyorum bile.Sadece ellerini düşünüyorum.Sen çalıyorsun bu parçayı,ben söylüyorum sanki..Bir martı gibi hızlı uçuyor siyah beyaz tuşlarda ellerin,oldukça estetik.Durmak bilmiyor ama ahenkli.Sonra narin bir kelebek misali kalbinden kalbime taşıyor notaları nüansla..Seviyorum ellerini..

Gözlerin gözlerimdeyken " korku" çok uzaklarda,güvendeyim..Işığıyla ısıtıyor gözlerimiz bizi.Önce gözlerimiz,sonra ellerimiz bir bütün oluyor.Dilimizde isimlerimiz türlü takma isimlerle ruh buluyor.
Saatler geçmiş.Kahvem çoktan bitmiş.Gözlerim uykulu.Hadi kapayalım ışığı.
Önce kesik kesik el sallıyorum sana,sonra rüyama çağırıyorum seni,gerçi geleceğini biliyorum.Demiştim ,benim de hislerim kuvvetli.Gülümsüyorsun sımsıcak,içinden "hemen uyu,rüyana gireceğim "diyorsun.Ben ışığımı söndürüyorum..Mavi rüyalara dalıyorum.
MERVE UTANDI
28.02.2012-GÖZTEPE

20 Ocak 2012 Cuma

Sevgiyle Tuttuğum Ellerin Nerde

Söz:Fatma Onur
Beste:Gülnihal Kalkan

17 Ocak 2012 Salı