31 Ocak 2014 Cuma

24 Ocak 2014 Cuma

İTİRAF



Erteliyorum..
Kafamda önce harfler koşmaya başlıyor,tam kelimeleri dinlendirip cümle kuracağım diye sevinirken   kaçıyorum, yazacekken yazmıyorum..
Tıpkı bir türlü ödev bitermeye gönlü olmayan haylaz çocukar gibi.
Sürekli erteliyorum.Buna artık dur demenin zamanı geldi,geçiyor bile.Deliler gibiyim.
 Sessiz konuşuyorum kendimle ;on dakika sonra sessizlik bozuluyor kendime küsüyorum ve tek başıma yaptığım bu sohbeti bitirip ,mutfağa gidiyorum.Büyük bir tencerenin içine  önce tek tek özenle yıkadağım sebzeleri doğruyorum.Tembel asla değilim de  yazı yazmamak için oyalıyorum kendimi belki de.Ev işlerine sığınıyorum.Çamaşır asıyorum.Bir iki sayfa okumak için kanepeye yaslıyorum sırtımı,aylardır çantamda ezilmiş, sayfaları hamurlaşmış kitabımı okuyorum.Su içiyorum.Derken bir kurabiye tarifini keşfetmek için yine mutfağın kapısındayım, tezgahı una, yumurtaya ve şekere buluyorum.
Merdane,kurabiye kalıpları,zencefil ve tarçın.Fırın 250 derecede fan düğmesinde ayarlı.Tepsi ağır geliyor güçsüz bileklerimden dolayı taşıyamıyorum.Tezgaha nihalesiz koyamıyorum ki.Tekrar fırına sürüyorum.Kokusu da mis gibi geliyor burnuma,buram buram hafif yanık."Çay demlesem mi acaba?"cümlesine cevap vermeden çayı demliyorum bile.
Bir saat sonra hayatımı birleştirdiğim,aşkım dediğim eşim gelir.Tüh erken demledim çay kararacak.Kurabiyeler fırında kalmalı.Son bir düzen veriyorum  eve,tüm odaları bekçi gibi geziyorum.Koltukların minderleri salmışlar kendilerini ,vurup tombullaştırsam daha estetik duracak.Aaaa çerçevenin yeri değişmiş!
Bardak sabahtan orta sehpanın üstünde dibinde tortulaşmış soğuk kahvesiyle unutulmuş.Hemen bulaşık makinesine koymalıyım ki kurumasın.Daha duş alıp;giyineceğim.On dakika sonra eşim gelir.Terliğimin altında ekmek kırıntısı mı var.Eyvah yoksa ben masa örtüsünü silkelememiş miyim?
Balkonda karga mı var?Olamaz yine yerlerde sardunyalarımızın toprak parçaları.Tebrik ediyorum kargalar sizleri.Yazıklar olsun size.O börek parçalarını sizle paylaşmayacaktık kahvaltıda.Süpürge arka balkonda.Kim gidecek alacak şimdi faraşla, viledayı?Tabiki de ben..
Son beş dakika.Çamaşır makinası ikinci partiyi yıkıyor.Beyazlar.Alınacaklar listesi de yapayım bari,domates kalmadı hiç.Maydanozlar üç saattir sirkeli suda.Sararmadan yıkamalı,kavanoza koymalı.Çorbaya tuz koymuş muydum ben?
Limonda kalmamış buzdolabında.
Saçlarım ıslak.Nasıl olsa bugün konserim yok.Fönletmeyeceğim saçlarımı.Havluyla kurutur,topuz yaparım.Küpem kırmızı olsun.Kırmızı olsun ki ojelerimle uyum sağlasın.
Eteğimin puantiyeleri de aynı ton kırmızı.Bir de rujumu sürersem hazırım gibi.Ayna da su damlacıkları var kurlasam mı?Sonradan nokta nokta kabarcıklar görüntü kirliliği yaratacak.
Zil çalıyor.Karşılıyorum eşimi.
Ne yaptı aşkım bugün?"diyor.
"Evi düzenledim,sana sürpriz var fırında,tahmin edemezsin ama.Akşam yemeği de hazır.Ah kargalar yine balkonumuzu kirletti,rüzgar gülümüzün burnunu koparıp kaçtı.Bir kötü haber de gömleğin ile ilgili,kol kısmında masum bir pembelik var,ama geçecek aşkım,en iyi beyazlatıcıyı aldım"diye yanıtlıyorum,beni üzen bu soruyu..
"Yazı yazmadın mı aşkım,hani yazacağım diyordun?"diye vuruyor beni tam onikiden.
Omuzlarım düşüyor,sarsılıyorum.Kızıyorum kendime,eşim bana kızıyor.Ne oldu bana?Ne oluyor?İşte benim aylardır evde geçirdiğim boş zamanlar aslında dolu geçiyor da yazı yazmamamın içime verdiği huzursuzluk  kendime kızmamın en büyük nedeni.

İşte noktayı koyuyorum,babama ve eşime söz vermiştim ,Sanem hocam tabiki size de iki ay önce yazacağım demiştim ya sözüm söz yazıyorum..Bloğumla barışıyorum.
Merhaba sanal alemin gerçekliği bloğum Merhaba...

                                                                       MERVE UTANDI KALKAN  24 OCAK 2014 -ERENKÖY